MÜZİKALİN DE ÖTESİ : SING STREET

 Uzun zamandır müzikalin, komedi-dramanın böyle uyumlu olduğu bir film izlememiştim. Filmin geçtiği Synge Street okulu aynı zamanda yazar ve yönetmen  John Carney'in de eğitimini aldığı okul. Gerçek hayatla ufak da olsa bir bağlantısının olması, filmi çekici kılan nedenlerden sadece bir tanesi.

Film 1985 yılında İrlanda'da geçiyor ve ana karakterimiz Conor'un ailesi hem ilişki sorunları hem de ekonomik sorunlar yaşadıkları için Conor'u paralı okulundan alıp Synge Street'e geçiriyorlar. Conor, okulun kendisine farklı gelen kurallarına alışmaya çalışırken her gün okulun karşısında dikilen, kimseyle konuşmayan güzel Raphina'yı görüyor. Yanına hiç çekinmeden gidiyor ve Raphina'nın model olduğunu öğreniyor. Bir müzik grubu olmamasına rağmen Raphina'nın numarasını alabilmek için bu yalanı uyduruyor ve onu kliplerde oynamaya davet ediyor.

Arkadaşlarıyla hemen bir müzik grubu kurması gerektiğini anlayan Conor, bu konuda abisinden de çok yardım alıyor. Kendi ulaşamadığı hayallerine küçük kardeşi Conor'un ulaşacağı ışığını gören Brendon onu sürekli daha iyisine teşvik ediyor. Conor ve arkadaşları müzik grubuna "Sing Street" adını verdikten sonra klip çekimlerine başlıyorlar. Bu esnada Conor ve Raphina birbirlerine farklı duygular beslemeye başlıyor.

Filmin en önemli özelliği harika müziklerle harmanlanmış olması. İzlerken hayalini gerçekleştiren iki genç görüyor olabiliriz ama filmin sonunda abi kardeş ilişkisine de nasıl vurgu yapıldığını anlıyoruz.

2016'nın en iyi filmlerinden sayabileceğim "Sing Street" Adam Levine'nin "Go Now" şarkısıyla sona ererken "Keşke bitmeseydi." diyordum.


Dinlemek isteyenler için, günümü mükemmel şarkılarıyla güzelleştiren Sing Street'in en sevdiğim parçası "To Find You"

Sağlıcakla kalın!