RUHİ MÜCERRET - MURAT MENTEŞ
Hafif, tek oturuşta okunabilecek lezzetli bir romandı. Konusundan bahsetmeden önce kapağına bayıldığımı söylemek istiyorum. Eski bir televizyon ve içinde bakış açınıza göre hem Orhan Gencebay hem Cüneyt Arkın var. Kitabın içinde Murat Menteş birkaç kez bu sanatçıları anmış fakat aslında romanın onlarla bir ilgisi yok. "Neden onların fotoğrafı var o zaman?" diye araştırırken Twitter hesabında (@mentesmurat) biosunda "Cüneyt Arkın film çevirir, Gencebay şarkı söyler ve ben roman yazarım." yazdığını gördüm. Yani kendine güvenen ve bu konuda haklı olan yazarımız bu iki sanatçıyı sevdiği için kitap kapağında onları tercih etmiş olabilir.
Kitabın konusuna gelecek olursam, aslında yarısına kadar neler döndüğünü anlamadım. Ama iyi kitaplar hep böyle değil midir zaten? Menteş kitabı iki karakterin bakış açısına göre yazmış. İlk karakter İstiklal Harbi'nin son gazisi, 100 yaşındaki milli kahraman Ruhi Mücerret. İkincisi ise 30'lu yaşlarında birdenbire Ruhi Mücerret'in hayatına dahil olan Civan Kazanova.
Kitap aslında bir doktorun bilimsel projesinin kötüye kullanılmasıyla alakalı. Karakterlerimiz bu projeye -istekleri dışında- dahil oluyor ve tabii ki hayatları değişiyor. Yazar, mizahi bir dil kullandığı için okurken sıkça tebessüm ettim.
Ruhi Mücerret bölüm sonlarında "Mezar taşıma şunu şunu yazdıracağım." diyor. En çok hoşuma giden:
"Mezar taşıma 'Hayat devam ediyor.' yazdıracağım."
Civan Kazanova ise "Şöyle şöyle bir şey olmasaydı ben icat ederdim." diyor. En sevdiğim:
" 'Ruhunun selameti için çaresizce kendini kandırmak.' diye bir şey olmasaydı ben icat ederdim."
Romanı okurken aklımda hep kalmasını istediğim yerleri not aldım. Alıntılarımı aşağıya bırakıyorum:
"+Hayat nasıl gidiyor?
-Yaşayan birine sor."
"İhtiyarlar, gençlere ölümü hatırlatır. Gençler de ihtiyarlara."
"İnsanların çoğu; yalnızca güç yetiremediği, beceremediği ve elde edemediği şeylere değer verir."
"Sakın yaşlanmaya kalkmayın. Hiçbir eğlencesi yok. Evinizin, siz içindeyken yanmasından farksız."
"İnsan yapamayacağı kötülüğü başkasından ummaz."
"Bir düşüncenizi söylediğiniz anda çay teklif eden kimse, size katılmıyor demektir."
"Kim 100 yaşında olmak ister ki, diye mızıklandı. '99 yaşındakiler.' dedim."
"Yağmurdan sonra mezarlık, ölüler parfüm sürmüş gibi kokuyor."
"Kadın karar verene, erkek anlayana dek ömür bitiyor."
"Hayatım bir film olsaydı, izlerken ya uyuyakalır ya da yarısında çıkardım."
"1 saniye ile 1 asır arasındaki fark abartılıyor. Ve... mazide kalan her şey kısa sürmüş demektir."
"Birinin duygularına haddinden fazla değer verirsen, onu anlaman imkansızlaşır."
"Bir davranışla ilgili olarak 'Asla yapmam.' dediğimde, tam da öyle davranmama varan bir geri sayım başlıyor."
"Dikkat et, dünyadan söz ederken olumsuz ifadelere varıyoruz: 'Yalan dünya' diyoruz mesela. 'Dünyevi' kelimesi, menfi bir mana taşıyor. Fakat 'hayat' sözcüğü öyle değil. 'Hayati ehemmiyet'ten bahsediyoruz. 'Hayat dolu' diyoruz. Dünyaya bağlanmadan, hayata tutunmayı öğrenmemiz gerekiyor."
"Aşk, gençlerin oynadığı fakat ihtiyarların bildiği bir oyundur."
"Zayıflamanın sırrı karnı içeri çekmektir. Zenginliğin sırrı, son 100'lüğünü bahşiş olarak vermektir. Gençliğin sırrı ise yaşın hakkında yalan söylemektir."
"İnsan aynadaki yansısı ve yerdeki gölgesi arasında ikamet eder."
"Bazen kötüler, nadiren de iyiler kazanır. Çoğunlukla herkes kaybeder."
"Cennete ve cehenneme inanıyorum, çünkü ikisi de bu dünyada mevcut."
"Senden bekleneni, sana emredileni ya da seni kurtaracak olanı değil; kalbinin derinliklerinde tasdikleneni yap. İyiliği içselleştir."
Kitaplı günleriniz bol olsun!
Sağlıcakla kalın!
Kitabın konusuna gelecek olursam, aslında yarısına kadar neler döndüğünü anlamadım. Ama iyi kitaplar hep böyle değil midir zaten? Menteş kitabı iki karakterin bakış açısına göre yazmış. İlk karakter İstiklal Harbi'nin son gazisi, 100 yaşındaki milli kahraman Ruhi Mücerret. İkincisi ise 30'lu yaşlarında birdenbire Ruhi Mücerret'in hayatına dahil olan Civan Kazanova.
Kitap aslında bir doktorun bilimsel projesinin kötüye kullanılmasıyla alakalı. Karakterlerimiz bu projeye -istekleri dışında- dahil oluyor ve tabii ki hayatları değişiyor. Yazar, mizahi bir dil kullandığı için okurken sıkça tebessüm ettim.
Ruhi Mücerret bölüm sonlarında "Mezar taşıma şunu şunu yazdıracağım." diyor. En çok hoşuma giden:
"Mezar taşıma 'Hayat devam ediyor.' yazdıracağım."
Civan Kazanova ise "Şöyle şöyle bir şey olmasaydı ben icat ederdim." diyor. En sevdiğim:
" 'Ruhunun selameti için çaresizce kendini kandırmak.' diye bir şey olmasaydı ben icat ederdim."
Romanı okurken aklımda hep kalmasını istediğim yerleri not aldım. Alıntılarımı aşağıya bırakıyorum:
"+Hayat nasıl gidiyor?
-Yaşayan birine sor."
"İhtiyarlar, gençlere ölümü hatırlatır. Gençler de ihtiyarlara."
"İnsanların çoğu; yalnızca güç yetiremediği, beceremediği ve elde edemediği şeylere değer verir."
"Sakın yaşlanmaya kalkmayın. Hiçbir eğlencesi yok. Evinizin, siz içindeyken yanmasından farksız."
"İnsan yapamayacağı kötülüğü başkasından ummaz."
"Bir düşüncenizi söylediğiniz anda çay teklif eden kimse, size katılmıyor demektir."
"Kim 100 yaşında olmak ister ki, diye mızıklandı. '99 yaşındakiler.' dedim."
"Yağmurdan sonra mezarlık, ölüler parfüm sürmüş gibi kokuyor."
"Kadın karar verene, erkek anlayana dek ömür bitiyor."
"Hayatım bir film olsaydı, izlerken ya uyuyakalır ya da yarısında çıkardım."
"1 saniye ile 1 asır arasındaki fark abartılıyor. Ve... mazide kalan her şey kısa sürmüş demektir."
"Birinin duygularına haddinden fazla değer verirsen, onu anlaman imkansızlaşır."
"Bir davranışla ilgili olarak 'Asla yapmam.' dediğimde, tam da öyle davranmama varan bir geri sayım başlıyor."
"Dikkat et, dünyadan söz ederken olumsuz ifadelere varıyoruz: 'Yalan dünya' diyoruz mesela. 'Dünyevi' kelimesi, menfi bir mana taşıyor. Fakat 'hayat' sözcüğü öyle değil. 'Hayati ehemmiyet'ten bahsediyoruz. 'Hayat dolu' diyoruz. Dünyaya bağlanmadan, hayata tutunmayı öğrenmemiz gerekiyor."
"Aşk, gençlerin oynadığı fakat ihtiyarların bildiği bir oyundur."
"Zayıflamanın sırrı karnı içeri çekmektir. Zenginliğin sırrı, son 100'lüğünü bahşiş olarak vermektir. Gençliğin sırrı ise yaşın hakkında yalan söylemektir."
"İnsan aynadaki yansısı ve yerdeki gölgesi arasında ikamet eder."
"Bazen kötüler, nadiren de iyiler kazanır. Çoğunlukla herkes kaybeder."
"Cennete ve cehenneme inanıyorum, çünkü ikisi de bu dünyada mevcut."
"Senden bekleneni, sana emredileni ya da seni kurtaracak olanı değil; kalbinin derinliklerinde tasdikleneni yap. İyiliği içselleştir."
Kitaplı günleriniz bol olsun!
Sağlıcakla kalın!
Yorumlar
Yorum Gönder