ÇOCUKLARI DOPDOLU YAŞAMAK
Uzun ve yoğun bir dönemin ardından yarıyıl tatiline kavuştuk. Bloguma göz attım ve yazmam gereken bir sürü anım olduğunu fark ettim. O kadar güzel bir dönem geçirdim ki, hangi birini anlatsam bilemiyorum. Sanırım, öncelikle okulda yönetim kurulunda bulunduğum projeden şöyle bir bahsetmem gerekiyor.
Bilkent Üniversitesi öğrencileri tarafından 1999 yılında kurulan Toplumsal Duyarlılık Projeleri (TDP), kapsamında 16 tane proje barındırıyor. Bunlardan bir tanesi "Üniversite Personeline Destek Projesi". Hedef kitlemiz üniversitenin akademik olmayan personelinin çocukları. Onlara derslerinde ve sosyal hayatlarında yardımcı olmak, onları mutlu etmek bizim asıl amacımız. Geçen sene hazırlıktayken TDP'nin farklı bir projesindeydim. Bu yaz Ender'in beni arayıp "Meltem, projede sosyal medya ve tanıtım birimi başkanı olmak ister misin?" demesiyle birlikte ÜPDP serüvenim de başlamış oldu. Sene başında oryantasyon döneminde projeyi birçok yeni öğrenciye tanıttık ve şu an projede yaklaşık 30 çocuk ve 50 gönüllü arkadaşımız var. Dersler başladıktan sonra merkez ve doğu kampüste tanıtımlara gittik, slaytlarla projelerimizi anlattık. Böylece yeni öğrenciler TDP'yi ve kapsamındaki projeleri öğrenerek hangisine veya hangilerine katılmak istediklerine karar verdiler.
Her cumartesi, üniversitenin bir binasında çocuklarla buluşuyoruz. 3 saat ders çalışıyoruz sonra 2 saat sosyal etkinlik yapıyoruz. Öğle yemeğini yedikten sonra da evlerimize dağılıyoruz. Benim asıl görevim fotoğraf çekmek ve bu fotoğrafları sosyal medyada -instagram ve facebook- güzel bir yazıyla paylaşmak. Yazıda o hafta yaptıklarımızdan bahsediyorum, böylece anılarımız kalıcılaşmış oluyor. Bazen de diğer gönüllü arkadaşlarımızla birlikte çocuklara ders anlatıyorum. Çocukların ve gönüllülerin ders seçme süreci şu şekilde oluyor: Çocuklara her hafta, bir sonraki hafta hangi iki dersi almak istediklerini soruyoruz, gönüllülere de hangi dersi anlatmak istediklerini ve anlatabileceklerini. Böylelikle çocukları ve gönüllüleri eşleştiriyoruz. Matematik anlatmak isteyen gönüllü, matematik almak isteyen öğrenciyle o hafta ders çalışmış oluyor. Her çocuğa her hafta farklı gönüllü vermeye özen gösteriyoruz ki, hepimiz kaynaşalım, farklı farklı insanlarla tanışalım.
Dönemin başında havalar güzelken yemeklerimizi mayfest çimlerinde yiyorduk ve orada oyunlar oynuyorduk.
Her hafta okulun farklı bir kulübüyle anlaşarak çocuklara bir etkinlik yapıyoruz. Okulun bu kulüpleri TDP kapsamında olmak zorunda değil. Motorculuk Kulübü ve Doğa Sporları Kulübü ile çok güzel etkinlikler gerçekleştirdik. Motorculuk Kulübünden gelen arkadaşımız çocuklara motorların nasıl çalıştığını anlattı ve onlara örnek sürüş gösterdi. Tehlikeli olmasın diye çocukları sadece motor hareketsizken bindirdik böylece onlar da mutlu oldular. Doğa Sporları Kulübünden gelen arkadaşımız çocuklara çadır kurmayı öğretti ve onlarla birlikte çadır kurdu.
Bir haftasonu hep beraber Rahmi Koç Müzesi'ne gittik. O haftayı tatil ilan ettik ve ders işlemedik.
Hava soğuk olduğunda bile sınıfın içinde sosyal etkinlik yaparak eğlenmesini bildik. Adam asmaca, SOS gibi oyunlar oynadık. Trafik kurallarını işledik. İngilizce hikaye kitapları okuduk.
Çocuklarla vakit geçirmenin yanında, gönüllülerle ayrı vakit geçirmeye de özen gösterdik. Kaynaşma etkinlikleri düzenledik, yemek yemeye, tabu oynamaya, PaintBall oynamaya gittik. Böylece kendi aramızdaki samimiyeti arttırmış olduk. Bu, çocuklarla birlikteyken bizim için çok önemli. Kendi aramızdaki ilişkiler iyi olsun ki, çocuklara da pozitif enerjimizi yansıtabilelim.
Hatta Radyo Bilkent'e bile konuk olduk. Harika bir pazar günüydü. TDP'yi ve projemizi anlattık. Radyo programına katılan dinleyiciler oldu. Velilerimizden ve öğrencilerimizden birkaçı bizi o esnada dinliyorlarmış ve yayına katılarak bizi aşırı duygulandırdılar. Radyo Bilkent ekibinden bir sürü güzel kişiyle tanıştık ve onlarla da bir bağ kurmuş olduk.
Artık final haftasına girmek üzereyken, projenin son etkinliğini gerçekleştirdik ve miniklerimizle kısa bir süreliğine de olsa vedalaştık. Son hafta olduğu için gönüllülerimiz evlerinden pasta, börek getirdi. Çocuklarla onları yedik, film izledik. TDP'nin geçen sene gönüllüsü olduğum "Kalpler 1 Lösemi 0" projesinden bir arkadaşımız gelip çocuklara balonlardan köpek, kılıç vb. yaptı. Çocukların her birine kare çikolata verdik ve verdiğimiz diğer el işi kağıtları, stickerlarla bu çikolataları süslemelerini istedik. Her çocuk çikolatasını bir başka arkadaşına hediye etmek için süsledi. Herkes süslemesini tamamladıktan sonra hediyeleştik. Onlara isimlerinin yazılı olduğu bileklikler de hediye ettik.
Harika insanlarla harika bir dönem geçirdim. Böyle bir okulda okuduğum için ve bu projede yer aldığım için çok mutluyum. Yaptıklarımızı anlattığım bazı arkadaşlarım "Keşke bizim okulda da böyle projeler olsa da katılsak." diyor. Hepsine aynı cevabı veriyorum: "O zaman bunu sen başlat." Hiçbir şeyin imkansız olmadığını, istersek ve emek verirsek insanları mutlu edebileceğimizi biliyorum. Zamanında TDP de Bilkent Üniversitesi öğrencileri tarafından kurulmuştu. Şu an bizler bunları devam ettirmeye çalışıyoruz. Umuyoruz ki, layığıyla yapabiliyoruzdur. Okulunuzda böyle projeler yoksa, yapmak sizin elinizde. İsterseniz yapamayacağınız şey yok.
İkinci dönem başlayana kadar her çocuğu ve her gönüllüyü çok özleyeceğim. Umarım herkes sınavlarından sonra güzel ve verimli bir tatil dönemi geçirir.
İncelemek isteyenler için;
Instagram hesabımız : https://www.instagram.com/updp.bilkent/
Facebook hesabımız : https://www.facebook.com/tdp.updp/
Yorumlar
Yorum Gönder