THE USUAL SUSPECTS
1995 yapımı eski bir gerilim filmi olan The Usual Suspects'i bir arkadaşımın önerisiyle izledim. Hakkında ne kadar çok yazı yazılmış olsa da bu filmin blogumda yer alması gerektiğini düşünüyorum.
Film beş eski suçlunun New York'ta tecritte bir araya gelmesiyle başlıyor. İçlerinden bazıları tanışıyor fakat asıl tanışma tecrit sonunda yapılan bir plandan sonra gerçekleşiyor. Beş ana karakterimizden biri Kevin Spacey.
Yaşadığı olaylardan sonra House of Cards kadrosundan da çıkarılan Kevin Spacey'in karakterinden ne kadar hazzetmesem de oyunculuğuna her zaman saygı duydum. Bu filmde de Kevin Spacey'in harika yeteneğine bir kez daha şahit olmuş oluyoruz.
New York Polis Teşkilatındaki kirli bir olayı ortaya çıkarmak için sunulan bu plan polislerden alınan bir intikam tadında. Sadece tek bir planla kalacağı konusunda hepsi hemfikirken Keyser Söze adında Türk bir adamın efsanevi hikayeleriyle birlikte planlar artıyor.
Keyser Söze'nin çok tehlikeli bir adam olduğu söylense de aslında hiç kimse onun gerçekte kim olduğunu görmemiş ve öyle birinin gerçekten var olup olmadığından bile kimse emin değil. "Ama ya söylenenler gerçekten yaşanmışşa?" düşüncesiyle Keyser Söze tarafından kendilerine gönderilen görevi yerine getirmek üzere ana karakterlerimiz tekrar planlarını düzenlemeye koyuluyor.
Planlarında Keyser Söze'nin isteği yerine getirilmiş olsa bile aslında ana karakterlerimiz isteğin yerine getirildiğinin farkında değil. Çünkü inanışa göre "İnsanların arasında görünmek istemiyorsan niyetinin ne olduğunu belli etmeden davranışları yerine getirmen" gerekiyor.
Filmin son 20 dakikasına kadar sadece parçaları birleştirmeye ve anlamaya çalışıyorsunuz. Hatta bu filmi neden izliyor olduğunuzu bile sorgulayabilirsiniz fakat son 20 dakika geçirilen tüm vakte değercesine, olayların ardı ardına bir perde gibi açılmasını sağlıyor. Filmin sonunda Keyser Söze'nin kim olduğunu polisle beraber öğreniyoruz ve inanışın gerçekten de işe yaradığına şahit oluyoruz.
Elimden geldiğinde spoiler vermemeye çalışarak hazırladığım bu yazının sonunda, hepinize karantinada olabildiğince mutlu günler ve keyifli seyirler diliyorum!
Yorumlar
Yorum Gönder